Yeni çağ insanları face'le flort ediyo, twiter'la öpüşüyo, blog'larla düzüşüyor, gerçek şizofren bunlar bence. işte böyle falan filan...
Peki ya ben? Ender'e söyleyemediğim onca şeyi buraya yazıyorum, aslında yazmak zorunda kalıyorum. Bazen yazmazsam boğulacak gibi hissediyorum. Onu sevdiğimi bilmesi benim için yeterli. Daha fazlasını bilmesini istemiyorum. Üzülmesinden korkuyorum çünkü. Bilmesin, görmesin, duymasın, hissetmesin ve unutsun.
Napacan? Çekecen, buralara akıtacan elemini kederini. Onların yaptıklarıysa elem kederi sevdiklerinin gözüne sokarak saçmaca son vermeye çalışmak. Bazen hiç birşey olan bazen de herşey olan internet saçmalığı aracılıyla yapmak, onca sevgiye haksızlık değil mi? Böyle davranarak kendilerine ve karşılarındakilere çok pis yazık ediyorlar bence.
Bazen Ender'in blogumu görme ihtimalini düşünüyorum da, imkansız gibi gözüküyor, bu sebeple rahatım. Böyle bir ihtimal yok. O yüzden arada buraya içimdekileri akıtmayı seviyorum. Üstelik bana yeten birkaç hiç tanımadığım farklı ülkelerden takipçim olması gizemli ve eğlenceli geliyor hatta mutlu ediyor. Bazen de hiç olmadığı kadar rahatlatıyor...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder