Üzerinde durduğum dünya kayıyor.
Beynimde bir sinek
geziyor ve geçtiği her yeri bulandırıyor.
Kusurun gerçek
anlamda kaynağı nedir?
Bazı şeyleri
göremezsin.
Seni koruyorum.
Seni dövüyorum. Sana kuru, yaş yapraklarımı, kırbaç gibi dallarımı çarpıyorum
ve bütün yaşlarımı, sularımı sana veriyorum. Ve sana sesleniyorum...
Zaten seni
avucunun içinde oynatan bir tanrıyla hayat kavgasının anlamsızlığını yaşarken
iyi ve düşünceli olmanın anlamı nedir?
...Bu durum tüh ne
yazık denilecek bir durum mu? Hâlâ emin değilim ama artık yıllarca en ufak bir
art niyete sahip olmamış, sürekli beceremese de çalışma isteğinde ve iyiden
başkasını düşünmeyen ruh canlanamayacak.
Tük ne yazık!
Sokaklar her şeye
rağmen yaşamaktan zevk alabilenlere göre. Yaşamak istiyorsan sağlığını
düşünerek ve kendin için yaşamalısın. Eğer bundan derinlerini düşünmeye
kalkarsan batarsın.
Kimse kendini 5
dakikalık mutlulukla kandırmasın. Bu sadece kaçamak. Şimdi anlıyorum ki 25
yıldır mutluluk vaadiyle kandırılmışım ilmik ilmik...
Bir insan belki de
kötü olmadan iyi olamaz. Kötü olunca da iyi olamaz.
Boğuluyorum.
Rahatlamamı sağlaması gereken nefes beni boğuyor. Ne şeytanını
nede meleğini duymak istiyorum. Sadece beni koca kara
deliğine bir an önce kavuştur işte. Postala.
Bütün zerrelerimin o girdapta kaybolmasını istiyorum. Hepsi bu.
Bakın başka ne
buldum, okuyunca çokta şaşırdım. Yıllar önce bir senaryomun filme yada diziye
dönüştürülmesi halinde yapılacak olan müziklerinin içeriğini belirlemek için
yazdığım sözler :] bakim ne kadar oldu ben bunu yazalı 2011 yapımı bir diziden
aklıma gelen bir şeydi. 2 yıl, yani Ender yoktu o zaman. Çok enteresan değil
mi? Yada yeni mi tanışmıştık acaba ama onu düşünmediğim kesin öyle olsaydı
kesin hatırlardım. Hatırladığım kadarıyla sadece o karakterlerin ruh hallerini,
cennetten çıkma melodilerle uygun olabilecek sözler bulmaya çalışmıştım.
Sanırım bitmemiş çünkü anlam veremediğim notlar iliştirmişim yanlarına. Çok iyi
sayılmaz belki hiç iyi bile değildir daha gizemli cümleler kurulsa daha hoş
olurmuş sanki... Ama tekrar okuyunca kesinlikle çok şaşırdım, insan
kendini fark etmeden tekrarlıyor mu acaba?
Kendi için yaşayan
bir budalaymışım
Şimdi senin
tutsaklığından kurtulmaya çalışıyorum
Yok olacağım günü
bekliyorum
Yüzün ve sesin her
yeri kaplıyor
Artık kendimi
tanıyamıyorum
Sattığım ruhumdan
geriye sadece aşk kaldı
Çok denedim ama
bulamıyorum
Sadece sana sahip
olmak istedim
Karanlık dünyama
girmemelisin
Artık kendimi
tanıyamıyorum
Senin için
yaşamaya devam edeceğim
Senin için
karanlıkları aydınlatmaya
Sana olan aşkım
dünyamın yükünü kaldırmalı
Bana yardım
etmelisin!
Ve işte benim
sahibem, beni elimden tuttu ve bana egemen oldu.
Empat olanlar öne
çıksın artık.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder