Cumartesi

Etrafımdaki Aşklar


Yazacaklarım fazlaca özel ama yinede anlaşılabilmek için anlatmak istiyorum. Odamızdaki aşk grafiğinden aslında etrafımdaki kız arkadaşlarımdan bahsetmek istiyorum.

Gülşah'la başlamalıyım. Nişanlısı var ve sanırım 8-9 yıldır birbirlerini seviyorlar. Gülşah'ın ailesi sevgilisi Yunus'u istememiş ama o ailesini ikna ederek Yunus'da ısrar etmiş. Bugün nişanlılar, çocuk inşaat mühendisliği son sınıf, Gülşah felsefe 1. Sınıf, her şey güzel görünüyor yani. Maddi açıdan bugün bile hiçbir sıkıntıları yok. Tek sorunları Gülşah'ın Yunus'un tavırlarından bıkmış usanmış olması. Çocuk anladığım kadarıyla bizim alımlı kızımızı fazlasıyla kıskanıyor. Gülşah süslenince afet oluyor çünkü. Yunus'da kılık kıyafetine ve kendi sorunlarına dalınca Gülşah'ı takmıyormuş. Kız bırakmak istiyor "seni ben adam edemiyorum" diyo ama çocuk köpekler gibi yalvarıyor. Benimle bile konuştu çocuk, ne olur Gülşah'ı ikna edin de beni bırakmasın diye...
Onu çok iyi anlıyorum çok seviyor her sözünden apaçık belli ama ona sadece Gülşah'ın kararlarını kendi verebilecek olgunlukta olduğunu ve belki kıza bu kadar yalvarmak yerine biraz ara vermesini söyledim, oda endişesinden bahsetti falan filan... Ne aşklar varmış "hemen gelmek istiyorum ama burayı bırakamıyorum. Teze başladık bitirmeden gelemem ama bir kaç hafta içinde orda olacağım nolur Gülşah'a mukayyet olun" diye yalvardı çocuk. Siz düşünün gerisini...

Bu konuda Burcuyla aynı fikirdeyiz, Ender bana Yunus'un yaptıklarının onda birini yapsa köle olurum ona ben ya. Zıpkın gibi yapışır, ne ailem, nede başka hiçbir şey ayıramaz beni la.

Burcu, onun aşkı Adem. Birlikte 4 yıl sevgili kalmışlar. Hatta birlikte bazı şeylerin üstesinden gelmişler. Burcu'nun ailesi evlenecek gözüyle bakarken, Burcu atlayıp Adem'in bulunduğu şehirde okumaya geliyor. Söylediğine göre bunu kendi için yapmış, bu konuda tebrik ediyorum. Çektiği sorunları iyi biliyorum. Adem ise o sorunlarla yüz üstü bırakıyor. Arkadaşımın aşkının arkasından kötü sözler söylemek istemem ama hak ediyor şerefsiz. Burcu bu yazımı okusa var ya, sen Adem'e nasıl öyle dersin diye azar çeker. Ama pezevenk işte ne yapıcan, istediği şeyler ortada bence, hatta çok açık. Sen yıllarca dalyan gibi 30 una merdiven dayamış bi çocukla çık, ilişkinin son evresine doğru onun bir kızdan beklentilerinin değişmesi söz konusu olamaz mı? Biliyorsun ki sevgilin temiz, cinsellikle ilgisi olmayan, seni ilk ve tek olarak gören biri. Ne olurdu yani biraz daha bekleyip amacına adam gibi ulaşsan. Evlendikten sonra istediğin kadar sahip olursun eşine, bu ne arkadaş bişey bilmiyo, vermiyo bu kız deyip basıp gitmek. Açık açık böyle söylememiş tabi ama benim anladığım bu. Ayrılma bahanesi ise artık istemediği. Belki bizim bilmediğimiz sebepleri de vardır ama arkadaş genede sizin aşkınızı yeşerten tek gerçeklik cinsellik mi? Böyle bi aşkı kim ister ya. Siz evlendikten sonra ilk gecede ondan bıkarsan evliliğin ne anlamı kalır o zaman. Gerçekten aşık değilsen neden oyalıyon lan kızı. Belki de bilmediğimiz başka nedenleri vardır Adem'in bilemiyorum. Diğer taraftan nasıl bir toplumda yaşadığımız ortada. Hala bazı şeyleri aşamayan bir toplumuz. Evlenmeden vermeyen kızlar toplumu. Bu bir sorun mu? Neyse yazdıkça sinirleniyorum. Ayrıldılar belki iyi de oldu. Kızımız hala unutamamış olsada. Üzerinden ise fazla geçmedi Burcu yavaş yavaş sorunlarını hallediyor. Hatta okulda bi asistan bunu derste iken hocasından izin alarak çıkarmış sonra sadece eliyle saçına dokunarak sevmiş ve derse geri yollamış. Bizimkisi ise şok. Sonra kendi alanında bir işte buldu. Çalıştığı kütüphanede sanırım yanlış hatırlamıyorsam bi gençten hoşlanmış. O çocukla grup yemeğinde yakınlaşmışlar. Bunları geçtim, artık Burcu'ya her gün çiçek gönderen gizli bir seveni var. Ne güzel bir şeydir. Filmlerde olur zannedersin ya gerçekten hissediyorsan yapıyorsun arkadaş çiçekte gönderirsin pastada, börekte....

Bende istiyorum her gördüğüm maskotu, hatta oyuncağı ne bilim ne olursa ona göndermek. Hatta netten pizza, hamburger, egzotik yemek siparişleri verip evine postalamak offff daha neler neler...

Gülşen'in bile sevgilisi var. Aslı'da isterse yapıyor. Bu aralar hayatında Ömer diye biri varmış. Berçem'e de teklifler geliyor ama bir insan bu kadar mı masum olur, çekiniyo ya.

Hilal'in Caner'le sevimli mi sevimli, şeker mi şeker ilişkileri var. Hilal'in bazı çekingenlikleri olsa da çok güzel bir ilişkileri var işte. Canlarım benim.

Gamze'nin henüz bir sevgilisi yok hiç olmamış ama çok temiz ve aslında güzel bir kız. Bence bölümden kaynaklanıyor olabilir. Okurken sevgilim olsun diyen bir tıpçıya henüz rastlamadım. Hele erkekler bunun için efor sarf etmezler, okulu bitirelim de nasıl olsa olur düşüncesi yaygın değil midir? Gamze'cim çok güzelsin, yakında çok güzel bir ilişkiye başlayacağın bir sevgilin olacak bundan Ender'in eşcinsel olmadığını bildiğim kadar eminim.

Seçil seni çok seviyorum. Seçil Edip'i başka bir kızla görmüş. Buna ne denir ki.

Yıllardır kardeş gibi olduğumuz arkadaşlarımdan da biraz bahsetmek istiyorum. En yakın olduğum ikisiyle aynı elektromanyetik alan içerisindeyiz. Bundan eminim. Beyzam Rıza'ya açıldı. Çocuk gerçekten taş, podyumdan fırlamış gibi... Görseniz dibiniz düşebilir. Başta gayet güzel arkadaşlıkları da olmuş ama anladığım kadarıyla Rıza Beyza'ya sen tam evlenilecek bir kızsın bense içkili bir serseri. Seni, değiştiremediğim kişiliğimle üzmek ve senin geleceğini mahvetmekte istemiyorum. Sen sadece çalıştığın sınavına odaklan eğer başarılı olamazsan sorumlusu olmak istemiyorum anlayışı hakim. Haklı gibi kendisini seven belki kendisinin de aşık olacağı bir kızı üzmek istemiyor, biraz benim mantık ama sevdiğiniz için değişmek aklınıza gelmiyor mu arkadaş. Bahane işte.

Buna benzer diğer örneğim ise Yasom. Onda çok iyi gelişmeler var ama M. ona evlilik teklifi bile etmiş biliyordum bu çocuğun Yaso'yu sevdiğini biliyordum. Yalnız bir konuda yanılmışım sanırım çocuk bazı endişelerden kendini çekiyor ben bunu başka bir endişeye bağladım. Yaso'ya gösterdiği videolar ve şiirlerin bana anlattığı tek şey buydu ama durum maddiyatmış neyse ki. Rahatladım valla. Yasom için o kadar mutlu oldum ki sonra dertlerine bakın ne kadar basit deyip ağladım. M. bir baltaya sap olamamaktan kendini çekiyormuş sadece ama teklif etmesini biliyorsun kerata. Ben sizi yerim ama yaa. Tek yapmanız gereken biraz daha fazla çalışma ve birikim sağlamak değil mi? Hepsi bu. Nasıl böyle bir durum ilişkiyi imkansız kılabilir anlamıyorum. Sadece bu süreç içerisinde aşklarının bitmesinden korkuyor olmasınlar?

Keşke gerçekleştirdiğimiz mucizelerden biri benim durumuma da çare bulsaydı...

Kevserim zaten nişanlı ve inanılmaz mutlu. Nağişim evli ve artık yeğenimiz bile var göremesek de.

Esma, yarın ona sürekli evlenelim diye yalvaran ‘sevgilisi diyebilirim artık’ Mustafa'yla buluşacak. Bugün buluşmadan önce beni aradı nasıl bir şey giyeceğine karar veremediğini söyledi. 2 gün art arda buluşacaklar dolayısıyla giyeceği kıyafetlere karar veremiyormuş. Hani sen pek istemiyordun. Aaa dur bi dakika Esma ona ilgi duyan başkasından hoşlanıyordu aslında ama sonradan hayatına dahil olan Mustafa o kadar kendinden emin, zeki ve ısrarlı çıktı ki Esma'ya bir şekilde kendini sevdirmeyi başardı. Esma beni her aradığında çok zeki, çok güzel espriler yapıyor, işi gücü var şöyle böyle deyip başlıyor anlatmaya. Esma istemezken, şimdi Leyla Leyla dolanıyor. Ya hatta buluşma heyecanı bile yaşıyor. Acaba diyorum bende Ender'e böyle durmadan ilgi göstersem. La bi git bunu daha önce kaç kez düşündün. Çözüm değil ki. Hatta daha büyük bir sorun, kendimi tuttukça daha kötü oluyorum aslında. Esma pek sevmediği bir insan için heyecanlanıyor, bu gece uyuyamaz la o. Peki ya ben, ne yaparım görmeye giderken bilmiyorum.
Beni sevmesin nolur yoksa yanarım resmen. Hiç ilgilenmesin hatta böyle devam etsin. Ben bir şeyler yazsam da o yazmasın. Yoksa ben ölürüm lan...

Duygu'nun aslında sayemde çok güzel bi sevgilisi ve güzel giden bir ilişkisi oldu. Bugün kızın tek derdi çocuğun askerliğini yapmamış olması. Bu kadar basit yani ve çok büyük bir sorunmuş gibi dertleniyor. Bir kaç yıl bekleyeceksin işte hepsi bu.

Beklemek mi? Zaman mı? Kim zamanın bir insan ömrü için değersiz olduğunu söyleyebilir ki. Belki de sahip olduğumuz tek şey. Ama verebilirdim tek sorun bu olsaydı...

Mücahide ve Fatih, ahh emeklerim nasıl fedakarım. Bu işi de yaptık ya la. Kabak yine benim başıma patladı ama olsun şimdi buluşma günleri ayarlıyorlar. Eyy gidi Cenk senden bunu beklemezdim ben bunların arasını yapayım derken çocuğun evli arkadaşı bana yavşamıştı la. Şuan seni düşünüyorumlu mesajlar atıyordu. Ender'e bundan da ben zararlı çıkarsam anasını bellersin bunların diye mesaj atmıştım. Ooovvv şimdi hiç yüz göz bile ettirmem be.

Bunlar sadece en yakınımdaki kız arkadaşlarım, okuldaki, şuradaki, burdaki mutlu mesut aşıkları saymıyorum. Erkek arkadaşlarımın neler yaptığından da bahsetmiyorum liste çok uzar çünkü. Sanırım genel itibariyle mutlu değil çok mutlu tablolar var. Pınar hariç herkes karşılıklı yaşıyor bir şeyler. Aa Seçil ve Gamzeyi de çıkarıyoruz tamam gerisi gayet normal. Onlarda bulur zaten hepsinde potansiyel var. Durumunda sorun gördüğüm bir Yaso vardı oda anlaşıldı ve düzeldi de diyebilirim. Bu durumlara şahit olmakta gerçekten üzüyor be. Gene ben miyim en sorunlu seven!
Arkadaşlarımın sevgililerine bakıyorum da hepsi yakışıklı la. Bir çirkinde ne bulabilir ki bir insan sadece çirkin olsa iyi, anlayışsız da. Yok la o çirkin değil, sadece sevimsiz. O sevimli ellerini ve suratını görsem artık tekrar.

Ondan hiç ama hiçbir şey beklemiyorum artık, sadece yaşasın güzelce...


Cem Karaca - Unut Beni

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder