Çarşamba


ahmet, hasan gibi bir ismi olsaydı o zaman belki bu kadar rastlamazdım. ender inşaat ne ya. hava çok güzel ama bende iş yok. bugün okuldaki işlerimi ilginç bi şekilde sorunsuz hatta harika diyebileceğim şekiller de hallettim. sonra tunalıya çıktım ardından kuğuluda buluştuk leman da yemeğimizi yedik ardından dağıldık. akşam 5 e doğru o kadar güzel bi hava vardı ki bu şehri hiç böyle görmemiştim. bana gitme mi demeye çalışıyor? onu böyle görünce bırakmak istemedim ama gitmeliyim çünkü gitmezsem ve arkadaşlarımı görmezsem çıldırabilirim. içimdeki patlamayı yüz yüze paylaşmak ve enine boyuna tartışıp bi çözüm bulmak istiyorum.

onu her yer de ve gerçekten içimle hissedebiliyorum rüzgarı da bu şarkıyı da çok seviyorum wind of change.

yurda girdim. valizimi hazırladım. çıkış işlemleri için idareye indim. ama birileri benim fena halde sabrımı sınıyo.
o kadar sinirliyim ki o pezevenğin sklmiş dölünden doğan orospuyu alacaksın, masayı dağıtacaksın üzerine yatırıp ne bulursan...

sklmiş mantıksız hükümetin skk mantıksız bunaltıcı orospu memuriyeleri. ender bile beni bu kadar bunaltmadı. sizin ben topunuzu sumoculara sktreyim.
gerisi de var.ego faciası, otobüs faciası akşam olmadı karanlık belasıyla geldi sanki. herşey mi üst üste gelir arkadaş
öpüşmeyin arkadaş, önümde bi de yaa..
birileri ender'in kılığına giripte beni korkutmaz mı lütfen!

düşüncelerim son günlerde inanılmaz dağınık ve aklımı bir türlü toparlayamıyorum.
iyice mazoşist oldum. saçlarımı çekerek ve mıknatıslarımın arasına parmaklarımı sıkıştırarak, ezerek kendimi yatıştırmaya ve rahatlamaya çalışıyorum. bazen yorulabilmek için tüm gün ayakta durmaya çalışmak gibi şeyler yapıyorum.



Nil Karaibrahimgil-Masal

Öldüm!
Ama ben masalımı da gördüm.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder