Çarşamba

en ağır sik-let

uzun zamandır kendimi bu kadar çaresiz hissetmemiştim. aslında hiç hissetmedim galiba. hayat güzeldi ya. işler güçler işler güçler her şey bundan ibaret aşksa sadece  insanların uydurduğu abarttığı bi saçmalık, fallarda aşkta gelişmeler olcak olmayacak mı? umursamak ne yanından bile geçmez hatta saçmalıklara bak diye gülerdim. iş var mı kazanç var mı? önemli olan buydu. heyecan aksiyon yeni filmler, sahneler, duygular, kalite, anime, manga, felsefe, egzotik çalışmalar, çizginin hazzı zartlar zurtlar her şey ama her şey merak edebileceğim birer dünyaydı.
bugün,
bugün
hiçbirine yaklaşamıyorum. kendimi onlara dahil edebilmek için hiç göstermediğim bi gayret gösteriyorum.
kötüyüm
kötüyüm
hiçbir neden yok anlamak çok zor, mantıklı hiç bir yanı yok ki en çok bu koyuyor. açıklayamamak. benim için tutkulu olmak tam bir salaklıktı ve ben bugün çok salağım.
olmaması gerekir. bunun için onlarca nedenim var.
ama yinede acıyo sadece sürekli durmadan acıyo işte durmadan.
sunumun ortasında durup göğsümün ağrısını dinledim. üstünde bi şey var bi sıkıntı bir ağırlık ve geçmiyo. burda bile geçmicekse ben öleyim dedim. herkes sana bakıyor bi şeyler anlatıyorsun ee anlat artık herkesin ortasında ağlamamak için kendimi zor tuttum.
mutluluk mu mutlu olamıyorum.
unuttum.
nasıl oluyorduk neye gülüyorduk lan.
kimse tat vermiyo kendimi onlara veremiyorum. versem bile gerçekten gülemiyorum
tüm dünyaya anlatsam yine de rahatlayamam. sahibine anlatmak yeterli olur diye düşünmüştüm. hıh nerde...
hatta sahibine anlatmak daha kötü yaptı belki beni anlar ve kafana çok takma nasılsa burdayım zamanla geçer rahatlarsın gibi şeyler deseydi belki bunları yazmıyor olurdum belki rahatlardım. ama sorunun benim sorunum olduğunu söyledi, sadece benim.
oysa öyle bi durum ki beni aşıyor. eğer kendimce halledebilsem neden başkalarını rahatsız edeyim ki.
asla.
açıklanamayan şeyler kesinlikle sinir bozucu.

aaa neydi kızlarla dağıtalım mı tamam yaptık ee ne değişti. kafa bimilyon yurda döndük yedik şıçtık eee sonuç ne yani geçti mi?
sıçim böyle işin bi tarafına. geçenlerde bi arkadaşım şey dedi sevmek güzeldir. düşündüm, düşündüm, madem güzel ben neden acı çekiyorum dedim. sonra olayı sadece sorun olarak algıladığımı fark ettim ama bu durum zaten bi sorundu çünkü hayatımı resmen felç etti ve acaba ne yapıyor? Nasıl? ne yer? ne içer? şuan şıçıyo mu? canının çektiği bi şey var mı? hâlâ bel ağrısı çekiyor mu? şıçim bu düşüncelere gebersin ya bu iş bu kadar düşünmeyi mi gerektiriyo sen kendi kıçına baksana. hem niye merak ediyorsun bi kere bile nasılsın sorusunu duydun mu? belli ki ilgilenmiyo başkaları var keyfi yerindedir o zaman. takılıyordur keyfince. sen kendini düşünsene ama yok hacı yok ya ona bi şey olursa ve benim haberim olmazsa ee olmasın arada mezar ziyaretine gidersin bu olur. anam yazarken bile zorlandım lan ne mezarı be!
çelişkiler, çelişkiler, çelişkiler. Çelişkiler gelişmenin ana motoruymuş sıç.
Tanrıyı sorguladığım o aylarda bile bu kadar çelişki yaşamadım.
istenmiyosun anla ve kendini tut artık. belki seninle eğleniyordur bırak eğlensin sen hayatını yaşa.
başkaları mı yok sürüsüne bereket. seni ağlatacak kadar aşkını ilan eden olmadı mı lan?ee kendine gel artık daha fazla ağlama beni üzenin bi tarafını sikim. yeter artık yeter yaaa.
unut artık düşünme!

yiyorsa unut
nesini seviyorsun neyi çekiyo nasıl kandın
bunları ortaya koyuyorum elimde sadece kafatası bile atılmış saf bi beyin kalıyo. o beyine sahip olmayı istemek. sadece bu, ona sarılıp uyuyabilirim büyük bir huzurla.
asıl sorunum istemek dimi istemezsek mutlu olabiliriz. madem öyle neden istediğimizi alınca da bazen mutlu olamıyoruz o zaman sorun istemek de değil daha içsel bi şey olmasın sakın. ama ne? böyle hissediyorsun ve bunu değiştiremiyorsun tıpkı erkek olarak doğmuş bir insanın içinde durmaksızın bir kadını hissederek yaşamaya dayanamayarak trans olması gibi.
Peki ya aşk?
“Abartılmış. Biyokimyasal olarak yüksek miktarda çikolata yemekten hiçbir farkı yok.”
bu sözü çok beğenmiştim şimdi içine sıçıyorum. ağzıma bi parmak bal çalındı ve ben gerisini mi istiyorum.
sonuçları benim hayatım, ailem, geleceğim ve her şey ama her şeyim için sorun olacak bu çok belli.
belki onun içinde sorun olabilir sırf bunu bilemediğim için uyduruk kaydırık bi sebepten kan ağlayarak ilişkiyi kestim ya keşke en başta fark ettiğimde çaktırmadan sussaydım.
ama istemeden nasıl yaşıcam. olmaz ki yok yok ya bırakamam lan nasıl olur ki.
kendime inanamıyorum bulunmaz hint kumaşı değil.ama başkasını istemiyorum en basitini en sıradanını belki de en gerilerdekini istiyorum ben sadece ve sanırım bırakmıcam. çünkü kimse böyle eften püften bi herif gelip kişiliğine aşık etmedi gerçi hangi kişilik adam seni düşünmüyor bile sen onun için yanındaysan yanındasın değilsen değil. bi müdahalede bulunsa dişimi kırıcam olumlu ya da olumsuz ama yok. Sen de yalan dur işte.
bırakmam için o kadar neden var ki. ama bırakmak bana göre değil. sülük gibi yapıştım bi kere. yazık elimden kolay kolay kurtulamayacak. o kadar yoruldum ki bi daha koşamam zannediyordum ama sanırım artık nefes alamaz olana kadar koşmam gerekecek. seviyorum fakat sevmiyo başkalarıyla mutlu tamam o zaman mutlu olsun ama bensiz değil!.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder