Cumartesi


Bugün bir şekilde kulağıma giren sözler:
Erkek, kendisine aşık olan bir kadın için;
-Birinden kurtulmaya çalışırken bide sen çıktın.

Aşık olan bir kadın, erkeğe dert ve sıkıntı yaratır mı? :(

Başka bir erkek;
-Yaşama felsefem aşk.

Bence bu adam ayvayı yemiş. Bu kadar bunalımlı ve anlaşılması çok güç bir durumu hayat anlamı yapmış. Yazıklar olsun diyorum başka da bir şey diyemiyorum.
Ooo ama durumun sadece benim açımdan bunalımlı olduğu gerçeğini göz ardı ediyorum galiba. Neyse en azından bi felsefesi var.

Sanırım ben ev için mutfak eşyası bakmaktan baya baya hoşlanıyorum. İlerde bir evim olursa bütün eşyaları mümkün olduğunca desensiz, tek renk veya bi rengin tonlarında oluşturmalıyım. Hatta bütün eşyalar siyah olabilir böylece Ender'i o parlak teni sayesinde evin içinde kolayca bulabilirim.

Ender'le kafayı yemiş durumdayım.

Sürekli aynı şeyleri duyuyorum, insanlar yalnız bir gün bile geçirmek istemiyorlar. Bense etrafımda insan istemeyerek çok mu duygusuz oluyorum acaba?

Bir erkek arkadaşım bana duygularını itiraf ederken, beni günde tahminen kaç kez andığından, yılda kaç kez andığına kadar hesabını yapmıştı. Bugün aklıma geldi de, kimisi ne aklı başında seviyormuş dedim. "Bugün şu kadar ismini söyledim tamam limitim doldu" der gibi. Bense sınır tanımıyorum çünkü sayamıyorum bile sayarken bile düşünüyorsak doğru veriler elde edemeyiz. Çünkü durum hâlâ akmakta...

Bu yaşıma kadar etrafımdaki arkadaşlarım sevgili edinebilmek için, "Fatma şöyle bi durum var ne yapmalıyım?", "Şundan hoşlanıyorum. Nasıl davranmalıyım? " gibi absürt sorular sordular. İstisnalar olmadığı zamanlarsa verdiğim cevaplar hep; "Gerçekten doğru kişi olduğuna inanıyorsan 1 dk bekleme ne hissediyorsan söyle, o da bilsin, sen de rahatla bende" gibi cevaplar verdim.
Eğer karşımdaki insanın doğru insan olduğundan eminsem hatta tanışmış ve arkadaş olmuş isek hiç bekleme yapmam gider her şeyi söylerim düşüncesi bende hep hakim olmuştu. Reddederse ne kaybedersin ki? Gururun mu incinir? ne yaptın insanlık adına dünyayı mahvetmek gibi bişey mi? Suçun ne?
Hoşlandın söyledin ve reddedildin. O zaman bi kaç gün geçsin, gelsin yenileri.
Bu durum çok basitti yaa Arkadaşlarım arasında tıpkı anlattığım gibi de olduğu oldu.
Kendi adıma hiç açıldığım insan olmadı Ender dışında. Hoşlandıklarım ve tanışıp konuştuğum insanlar oldu sadece. Tanışır tanışmaz da gerçekten hepsinden soğudum. Elde edilince gerçekten büyüsü kayboluyor bunu anladım. Bu sebeple aşk tamamen bi zırvalıktan ibaretti. Kim inanır ki? Peh. Sadece kendimizi, içinde bulunduğumuz duygusal boşluğu doldurabilmek için kandırıyoruz. Yada gerçekten cinsellik temelli ihtiyaçlardan dolayı birilerini arzuluyoruz. İsteğimiz ayağımıza hemen gelince ise bu kadar basit miydin deyip soğuyoruz...

Bunların hepsi anlaşılır ve net bence. Bu sebeple bazı insanları anlamıyorum. Onca tavsiyelerime rağmen hiç bişey yapmadan kendi kendine sevgisini yaşayan arkadaşlarım da oldu. Ne zavallıca bi durum. Bulduğu şeye neden yaklaşmaz ki insan. Belki de sezgileri susmalarını söylüyordu. Belki de haklıydılar. Ama net olmak her zaman için vazgeçilmezimdir. Ayrıca kimsenin hissettiremediği şeyleri hissetmeni sağlayan bi insandan vazgeçmek, imkansız olduğunu bilerek vazgeçmek. Bu bende yok işte. Sanırım farklı mevzularda da bu mevzuda da hata yapmaktan korkmuyorum. Keşke herkes hata yapabilse ve baştan aşağıya rezil olabilse. Sorunum bu da değil. Galiba sadece onu kırmaktan korkuyorum.
Sana gelince, söyle arkadaş sende durmasındansa birazda onda dursun. Ne kazanıyoruz veya ne kaybediyoruz? Yarı yarıya belirsiz. O zaman koy götüne rahman gitsin.

-Tüm bunlar iyi hoşta ya tüm sevgimizi gösterirsek kötü sonuçlar doğuracağını biliyorsak?
-Suspus olacaksın. Kendini, onu nasıl sevdiğini söyleyemedikçe kötü hissediyorsan da buraya yazacaksın.

Buraya yazmaktansa, ona yazmayı binlerce kez tercih ederim.

O kadar özlüyorum ki artık ölebilirim.

"Onsuz yaşamayı düşünemediğin birisine nasıl veda edebilirsin". (My Blueberry Nights)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder