Perşembe


Girdikleri ortama göre kişiliğinden taviz veren ve hiç olmadığı biri gibi davranan insanlardan tiksiniyorum. Ortama uyum sağlayarak bunu iş gereği yapan insanları ayrı tutmak istiyorum. Çünkü amaçları iyi yada kötü, yapılan eylem de iyi yada kötü maddiyat için yapıyorlar. Belki de ince ve şuh bir zeka işte tam da burda gerekiyor. Ama ben yüzüne gözüne bulaştırıp komik görünenlerden bahsediyorum. Çok kötü duruyorlar.

Trabzon-Fener maçına bilet kalmamış la. Aslında futbolla ilgilenen biri değilim. Sadece önemli bi maç varsa gitmek isterim, milli maç varsa da TVden izlemek. Sebep ise insanları boşaltım yaparken izlemenin bazen maçın kendisinden daha zevkli geliyor olması. İnsanlar hiç bir şeyi umursamadan yada umursadıkları şeylerin inadına haykırıyorlar. Beyinlerini boşaltıyorlar ve ardından tatlı bi huzur belki de. Hatta kız kardeşim bunu gördüğüm erkeklerden daha iyi yapıyor. Maçı bahane edip benim de gaza geldiğim anlar olmuyor değil. Ama enteresan bi şekilde o an hissettiklerim ve yaşadıklarım senaryolarımın bazı kısımlarını oluşturuyor. Bu yüzden statta maç izlemeyi seviyorum.

İnsanlar neden yalnız kalmaktan korkuyorlar yada unutulmaktan. Bugüne kadar korkmayı geçtim böyle bişeyin endişesini düşünce boyutunda bile çekmedim. Belki de böyle saçma bişeyden hiç korkmadığım için başıma hiç gelmiyor. Artık yalnız kalmak istiyorum ve bunu büyük bir özlemle istiyorum. İnsanlar yalnız kalınca kendilerinden sıkılıyorlar sanırım gerçekten sebepleri bu olsa gerek, ben ise kendimden sıkıldığım tek bir salise bile hatırlamıyorum. Çok mu kendimi beğenmişim acaba? Ne alakası var ya sadece kendi halinde yaşamaktan sonsuz zevk alan bir insanım. Unutulmaktan korkmak. Bu nasıl bişey ben bunu hiç anlayamıyorum. İnsanların kafasında yer işgal edince ne geçecek elinize, sonsuz mu olacaksınız? Sonsuzluk siz, pütrefaksiyona uğradıktan sonra ne işinize yarayacak? Önce kendiniz olun belki ancak ondan sonra başkaları birazda siz olabilir. Daha sonra ise sadece mecaz alamda ölümsüz.

Bu durumlardan korkmuyorum ama korktuğum başka şeyler başıma geliyor. Bu teoriye pek ihtimal vermezdim ama oluyor sanırım son günlerde örneklerine sıklıkla rastlıyorum çünkü. Evren den bunu Seçil'de istemiyor bende. Sadece korktuğumuzdan başımıza gelme potansiyelini çekiyor olabiliriz. Seçil seni özledim. Evrenin en psikopat kızıdır. Onun kadar sürekli konuşan ve zeka küpü bi kıza henüz rastlamadım. Bi Kayseriliden başka ne beklenir ki. Seçil I love you :)

Kardeşim de insanları derecelendiriyo;
-İhsan dan Samet'e kadar düştük.
Güzelim sende benim gibi geçte olsa anlayacaksın, bunun parayla uzaktan yakından ilgisi yok.

Ender yaşıyorsun dimi?

Kendimi, aramamak veya mail atmamak için zor tutuyorum. Bunun için fazlaca sebebim var ama en önemlisi onu rahatsız etmek istememek.

Şuan başkalarını düşünüyor, başkalarını seviyor veya başkalarıyla sevişiyor değil mi? Bunları düşünmektense ölmeyi tercih ederim. Aklıma geldikçe nefes alamıyorum çünkü.

Bir an önce ölsem. Hadi 20.06... gel artık.

Ruh halimi anlamak isteyen okurlarıma
Minor Waltz-Cinderella's Stepsister
Roy Clark-Yesterday

Bir anlayabilseniz aslında gerçekten tüm bunlardan daha beter, daha derin ve daha kötü şeyler hissediyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder